Su Ayak İzimizi Biliyor muyuz?

Su, yaşamımızın bir parçasıdır. İçecek olarak tükettiğimiz gibi temizlik ve üretim amacıyla da suyu tüketiriz. Peki ama ne kadar su tüketiyoruz? Su ayakizimiz işte bu sorunun cevabını veriyor.

Tüm üretim ve tüketim aşamalarında kullanılan toplam temiz su miktarı su ayakizimiz olarak ifade ediliyor. Bu kavram, tüketilen her mal ve hizmetin üretiminden tüketimine kadar kullanılan temiz suyun miktarını belirlemek açısından önemli bir araçtır. Örneğin her gün içtiğimiz 1 fincan kahvenin üretimi için yaklaşık 140 lt, 0,5 lt meşrubat üretimi için 170-310 lt, 1 kg fındık üretimi için 9063 lt, 1 kg tavuk üretimi için 4325 lt, 1 kg dana eti üretimi için 15.415 lt su tüketiliyor.

Bir ulusun toplam su ayakizi iki bölümden oluşmaktadır: Birinci bölüm, ülke içinde kullanılan su miktarı, yani yerel su kaynakları kullanılması sonucu; diğer bölüm ise yurtdışındaki su kaynaklarının ülke içerisinde kullanılması sonucu oluşuyor.

Birçok ülke su ayakizlerini, üretiminde fazla su tüketimi gerektiren ürünleri başka ülkelerden ithal ederek büyük ölçüde azaltıyor. Bu aynı zamanda kendi su kaynaklarının korunması anlamına da geliyor.

Bazı ülkelerin su ayakizi değerleri yaklaşık şöyledir:

Almanya, kişi başına 1426 m3/yıl su ayakizine sahip, bunun %68,8’i ülke dışında; Avusturya, kişi başına 1598 m3/yıl su ayakizine sahip ancak %68,4’ü ülke dışında; Japonya, kişi başına 1379 m3/yıl su ayak izine sahip ancak %76,9’u ülke dışında; Amerika, kişi başına 2842 m3/yıl su ayak izine sahip ancak %20,2’si ülke dışında; İngiltere, kişi başına 1258 m3/yıl su ayakizine sahip, ancak %75,2’si ülke dışında…

Türkiye ise kişi başına 1642 m3/yıl su ayak izine sahip ancak %21,1’i ülke dışında.

Su ayakizinde dünya ortalaması 1385 m3/yıl’dır. Buna göre yukarıdaki ülkelerden sadece Japonya ve İngiltere ortalamanın altında kalıyor.

Bir ulusun “su yeterliliği” iç su ayakizinin toplam ayakizine oranıyla bulunmaktadır. Bu kavram, ihtiyaç duyulan hizmet ve ürünlerin üretimi için gerekli olan su ihtiyacının ülke tarafından kendi başına karşılanıp karşılanamadığını belirtmektedir.

Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek ve suyumuzu dikkatli tüketerek su ayakizimizin dünya ortalamasının altına düşmesini ve “su yeterliliğimizi” sağlayabilmemiz dileğiyle