Mucizevi Sistem: Mangrov Ormanları

Orman denildiğinde akla çoğu kez ağaç toplulukları gelse de orman ekosistemi, yalnızca ağaç topluluklarından ibaret değildir. Bitkiler, hayvanlar ve mikroorganizmalar gibi diğer canlı varlıklar da ekosistemin birer parçasıdırlar. Yeryüzündeki bu ekosistemlerin en ilgi çekicilerinden biri de denizin içine yerleşmiş olan “mangrov ormanları”dır. Bu ormanlar, yüksek tuzluluk oranına rağmen ayakta kalabilen ağaçları, ağır çevre koşullarında yaşamlarını sürdürebilen canlı çeşitliliği ile dünyada nadir olarak rastlanan orman türlerinden biridir.

Yüce Allah, yeryüzünde muazzam bir canlı çeşitliliği yaratmıştır. Genelde Güneydoğu Asya’da yetişen mangrov ormanları da gerek barındırdığı ağaç türleri gerekse içindeki türlü canlılar ile Rabbimiz’in yarattığı bu çeşitlilikten bir bölümünü gözler önüne sererler.

Mangrov, gel-git(medcezir) olaylarının sık yaşandığı okyanus kıyılarında yetişen, ağaç ve bitki toplulukları ve orman oluşumu ile tam uyumlu mikroorganizmalara (bakteriler, mantarlar, algler) ve faunaya (yengeçler, karidesler, balıklar) verilen genel bir isimdir.

Mangrov ekosistemindeki canlılar bulundukları ağır çevre şartlarına( yüksek tuzluluk oranı gibi) uygun yaratılmışlardır. Örneğin yüksek orandaki tuzun dışarı atılabilmesi için ağaçların yapraklarında tuz bezleri bulunur. Ancak bu, bölgedeki ağaçların özelliklerinden yalnızca birisidir.

Mangrov Ormanlarındaki Ağaçların Özellikleri

Mangrov ağaçları, ortalama 6 ila 10 metre boyuna , parlak renkli yapraklara, yerden yükselerek havadan solunum yapabilen ve gelgite karşı durabilmelerini sağlayan köklere sahiptir.

Muazzam bir canlı çeşitliliğine barınak sağladıkları gibi, bu verimli alanlardan baldan kömüre, sirkeden yapıştırıcıya kadar onlarca çeşit ürün elde edilmektedir.

Denizin içinden yükselen köklerin üzerine kurulu ağaç toplulukları olarak muhteşem bir görüntü oluştururlar.

Toprağın sürüklenmesini engelleyerek sahil erozyonunun önüne geçerler, gövdelerinden çıkıp çamura saplanan köklerinin arasında birçok balık yavrusunun yaşamasına imkan verirler.

Yüce yaratıcının oluşturduğu mucizevi bir  sistem ile oluşturdukları haliçlerde suyun kalitesini artıran bir kimya laboratuvarı gibi işlem görmelerinin yanı sıra, yumurtadan yeni çıkan yavrulara emniyetli bir yaşama ortamı oluşturarak büyük karides türleri ve ticari açıdan önemli bazı balık türlerinin de barınmasını sağlarlar.

Muazzam Bir Canlı Çeşitliliği

Dünyada nadir bulunan bu kıyı ormanları, her biri, Yüce Allah’ın örneksiz yaratma isminin tecellisi olan muazzam bir canlı çeşitliliğini de içlerinde barındırırlar. Mangrovlarda yaşayan canlılara bazı örnekler şunlardır:

Çamurat Balıkları, Mangrov bataklıklarındaki kalın çamur tabakasının üzerinde yaşayan bir balık türüdür. Bu balıkların çamurun üstünde yalnızca başları ve periskop gibi hareket eden gözleri görülür. Diğer birçok balıktan farklı olarak Çamuratlar balıkları uzaktaki nesneleri, örneğin uzaktaki bir böceği bile fark edebilir. Balık, avını gözetlerken sık sık su yüzüne çıkar ve kıyıya kadar onu izler. Diğer balıkların aksine Çamuratlar balıkları geniş solungaç odacıklarında hava ve suyun bir karışımını taşıdıkları için çamurun içinde yaşayabilir.

Ağaç köklerinin arasında balıkların yanı sıra, birçok yengeç ve kabukluya, bazen de pençesiz su samurlarına (Aonyx capensis) rastlanır.

Doğu Afrika’da yaşayan türler Asya mangrovlarının devamıdır. Bu da mangrov tohumlarının okyanusu dahi aşabildiğinin bir delilidir.

Sadece 3 bin kilometrekareyi kaplayan Afrika’daki bir kıyı ormanında yaşayan en az 5 kuş, 4 memeli, 27 sürüngen ve 40 kelebek türüne, dünyanın başka hiçbir yerinde rastlanmaz.

Kış aylarında ülkemizden göç eden birçok su kuşunun yanında yalıçapkınları, balıkçıllar, sumrular ve diğer pek çok kuş türü de bu bataklıklara yerleşmiştir.

Buranın en nadir bulunan kuşu, dünyanın leşle beslenmeyen tek akbaba türü olan palmiye akbabasıdır (Gypohierax angolensis). Bu kuş, yağ palmiyelerinin meyveleriyle, yengeçler, kabuklular ve kıyıya vurmuş balıklarla beslenir.

Şüphesiz bu kıyı şeridinde yaşayan en ilginç canlılardan biri, iri fokları andıran deniz inekleridir. Afrika’da Afrika manatısı (Tricheus senegalensis) ve dugong (Dugong dugong) olarak adlandırılan iki türü olan deniz inekleri, sadece yosun ve sualtı otlarıyla beslenir. Deniz inekleri, tropik bölgelerin nehir ağızlarında yaşarlar ve ağırlıkları bir tona ulaşır.

Okyanus dalgalarında yolculuk yapan tohumlardan biri olan Mangrov bitkisinin bezelye benzeri kabuğu okyanus boyunca tuzlu suda bir denizaltı gibi yol alır. Sığ suya vardığı zaman dibe batarak kendini kumlu toprağa eker, böylece yeni bir Mangrov oluşmaya hazır hale gelir.