Küresel Felaket Senaryoları Küresel Çözüme Ne Kadar Yakın?

Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü Müze Bölümünde bir dizi sponsor desteğinde samimi niyetlerle açıldığına inandığımız ‘İklim Değişikliği: Hayata Tehdit ve Yeni Enerji Geleceği’ sergisi dolayısıyla emeği geçenlere tebrik ve teşekkürlerimizi sunmak insanlık borcumuzdur.

Amerikan Doğal Tarih Müzesi adına açılan bu sergi ile iklim değişikliği ve küresel ısınma konusunda farkındalık oluşturulması, bireysel davranışların oluşturduğu çevresel etkiler hakkında kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve kişisel, toplumsal devletlerarası etkili çözüm önerilerine dikkat çekilmesi hedefleniyor.

Sergide, insan hayatında yapılabilecek küçük değişikliklerin ve alternatif enerji kaynakları kullanımının gezegenimizdeki sürdürülebilir çevre sağlığı için önemine dikkat çekiliyor. Atmosferin ısınması ve buzulların erimesinin küresel boyuttaki yansımaları, okyanusların iklim değişikliğindeki pozitif rolü, bitki, hayvan ve insan nesli arasındaki ekosistemin karşı karşıya kaldığı tehlikeler görsel malzemeler yardımıyla trajik ve dramatik biçimde kurgulanmış olaylar zinciri şeklinde anlatılıyor.

Sergiyi gezen dikkatli bir göz, batının sanayi devrimi ile birlikte son 200 yıldır kenarına geldiği uçurumu fark ettiğini ve bunu, peşinden sürüklediği insanlık ailesine anlatmak için olanca gücü ile çırpındığını görecektir.  Ancak tamamen maddi kalıplar içerisinde yetişen bir neslin, küresel iklim değişikliği, küresel ısınma, küresel yok oluş senaryolarını anlatan birkaç görsel malzemeden etkilenerek, egoizmin beslediği tüketim bataklığından kendi kendine ve bir çırpıda kurtulması ne kadar kolay olacak?

Bir başka ifadeyle; muhatap olduğu son ilahi mesajı kavrayamamış, muhatap olduğu son elçiyi tanıyamamış, insan hayatında insanlık adına yaşanmış müthiş örnekleri algılama fırsatı bulamamış bir nesli daha az tüketmeye, daha temiz, daha özverili, daha saygılı, daha merhametli olmaya nasıl inandıracaksınız?

Ya da sanayi devriminden sonra fen bilimlerinin din bilimleri üzerine düşen gölgesinin kaldırılmasıyla güneşin dünyamıza artan oranda vereceği ısı ve ışık sayesinde, küresel sorunlara daha kalıcı ve gerçekçi çözümler üretmek mümkün olabilir mi?

Bilgi Üniversitesi kampüsünde belki de farkında olmadan yapılan sosyal tesislerin, tarihi Silahtarağa Camii’nin okul bahçesi üzerine düşen siluetini engellemekten vazgeçtiği, bilginin ilahi kudret karşısında aciziyetini anlayıp, kainatta cari ekosistem karşısında kendini yeniden konumlandırdığı gün, belki de çözüme çok daha yakın olacağımızı gönülden ifade etmek yine insanlık borcu olsa gerek.

 

07.12.2011

Süleyman Yorulmaz

ÇEKÜD