Kuraklık ve Su Tasarruf Modelleri

Su canlı yaşamının vazgeçilmez ihtiyacıdır. Dünyadaki içilebilir su kaynakları; düzensiz kentleşme, aşırı nüfus artışı, sera gazlarındaki artış ve aşırı sanayileşme gibi nedenlerle giderek azalmaktadır. Dünyanın büyük bir bölümü su kaynaklarıyla çevrili olsa bile, bu kaynakların ancak % 2,5 ‘u tatlı su özelliğindedir. Tatlı su kaynaklarının ise çoğunluğu buz kütlelerinden oluşmakta, bu suların kullana bilirliği ise % 0,007 oranlarında seyretmektedir.

Dünya su rezervlerinin sadece % 0,3’ü nehir ve göllerde bulunmaktadır. Bütün insanlar da bu suya muhtaçtır. Kullanılabilir su kaynaklarının bu kadar az olmasına karşın, su tüketim oranları hızla artmaktadır. Buna bağlı olarak insanlar ileride susuz kalma riskiyle karşı karşıyadır. Bu riski azaltmanın yolu mevcut kaynakların verimli kullanılmasından geçmektedir. Bu kapsamda, su tüketim oranlarının düşürülmesine ilişkin yöntemlerin belirlenmesi ve sürdürülebilir su ve atık su yönetimi için su tasarrufu modellerinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için, kişi başına düşen yıllık su miktarı en az 8.000-10.000 m3 arasındadır. Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı 1.430 m3’tür ve su zengini bir ülke değildir. 2030 yılında, bu miktar 1100 m3 olacak ve su sıkıntısı çekilecektir. 2050 ve sonraki yıllarda, Türkiye’nin çok ciddi bir su sorunu olacaktır. Bu yalnızca ülkemizin sorunu değil global anlamda çözüme ulaştırılması gereken bir dünya sorunudur.

Su kaynakları; miktar, kalite ve tüm diğer sektörel kullanımlar açısından birçok ciddi sorunla karşı karşıyadır. Su ve toprak kaynaklarının tüketilmesi kadar tüketim sürecinde kirletilmesi ve taşıma kapasitelerinin zorlanması da bu kaynakların sürdürülebilirliğine aykırıdır ve eko-sistem üzerinde olumsuz neticelere sebep olmaktadır. Su kaynaklarının azalmasına neden olan faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

• Hızlı nüfus artışı

• Küresel ısınma

• Endüstriyel gelişim

• Su tüketim oranlarının hızla artışı

Bu faktörlerin incelenerek gerekli önlemlerin alınması, insanlığın vazgeçilmez bir mücadelesi olmalıdır. Su tasarruf modellerinin geliştirilip yaygınlaştırılması ve sınırlı olan su kaynaklarından tasarruf ile minimum oranda harcama yapılarak maksimum oranda faydalanılması sağlanmalıdır.

Bu amaçla ÇEKÜD olarak su israfı konusunda bir kamu spotu ile ekranlardayız.

Meteorolojik tahminlere göre yapılan senaryolar ve politik söylemler bir yana dursun, su tasarruf modellerinin geliştirilmesine dönük bir kaç hususu maddeler halinde, özet olarak sıralayalım:

SU TASARRUF MODELLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

A. Kullanılmış suların arıtılarak yeniden kullanımı

A.1. Gri su arıtımı ve yaygınlaştırılması

A.2. Yağmur sularının toplanarak değerlendirilmesi

B. Su tüketim oranlarının düşürülmesi

B.1. Bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları

B.1.1. Su kullanım alışkanlıklarının değiştirilmesi

B.1.2. Su tüketimini azaltan teknolojik sistemlerin kullanılması

B.1.3. Su kayıpları kontrolü

C. Tarımda kullanılan su miktarının azaltılması

C.1. Modern sulama tekniklerinin uygulanması

C 2. Tarım politikalarının su kullanımına göre belirlenmesi

A. Kullanılmış suların arıtılarak yeniden kullanımı

A1- Gri Su Arıtımı ve Yaygınlaştırılması

Terminolojide gri su olarak adlandırılan foseptik atığı içermeyen duştan küvetten ve lavabodan gelen evsel atık sular, sarı su ve kahverengi su olarak adlandırılan kanalizasyon sularından farklı bir tesisat yolu ile ayrılıp arıtılmalı ve yeniden kullanılması sağlanmalıdır.

A2- Yağmur Sularının Toplanarak Değerlendirilmesi

Çatı oluklarında toplanan yağmur sularının yeniden kullanımı su tüketimini azaltıcı önlemlerden olup su tasarrufunu sağlamaktadır. Toplanan yağmur suyunun tuvalet sifonlarında ve bahçe sulamalarında kullanılmasıyla su tüketimi azalmaktadır. Yağmur suyunun en yüksek % 90 oranında kullanılması ile % 50’ye yakın tasarruf sağlanabilmektedir. Yangın sistemi depolama tankında da yağmur suyunu kullanımı mümkündür.

B -Su Tüketim Oranlarının Düşürülmesi

B1- Bilinçlendirme ve Eğitim Çalışmaları

— Su Kullanım Alışkanlıklarının Değiştirilmesi

• Diş fırçalarken, traş olurken musluğun açık bırakılmaması

• Daha kısa süreli duş

• Sebzeleri musluk altında yıkamak yerine su dolu bir kapta yıkanması vb.

— Su Tüketimini Azaltan Teknolojik Sistemlerin Kullanılması

• Sensörlü musluklar

• Kademeli sifon sistemi

• Düşük akımlı duş başlıkları kullanılması

• Yağmur sularını toplama sistemi vb.

—Su Kayıpları Kontrolu

• Bir su şebekesi mevcutsa şebekede yaşanan fiziksel kayıplar ile fiziksel olmayan kayıpların en aza indirilmesi

B 1.1-. Su Kullanım Alışkanlıklarının Değiştirilmesi

Su tüketicilerinin kullandıkları suyu azaltarak tasarruf yapmayı sağlayacak çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de su kullanım alışkanlıklarının değiştirilmesidir. Diş fırçalarken, traş olurken musluğun açık bırakılmaması, damlayan muslukların tamir edilmesi, duş süresinin azaltılması, sebzelerin musluk altında değil de su dolu bir kapta yıkanması gibi alınabilecek önlemlerle önemsenebilecek miktarlarda su tasarrufu sağlanabilir.

B 1.2- Su Tüketimini Azaltan Teknolojik Sistemlerin Kullanılması

Evlerde su tasarrufu, kullanılan bazı aparatların su tasarrufunu sağlayan özellikte olanları ile değiştirilerek kolayca sağlanabilir. Dört kişilik bir ailenin fertleri günde bir kez sifonu amacı dışında çekerse, yılda 16 ton su harcamış olur. Oysa kademeli sifonlama sistemleri ile bu su kaybı % 50 oranında azaltılabilir. Diş fırçalarken, tıraş olurken, duş alırken suyun açık bırakılması ile yılda kişi başına ortalama 12 ton suyun boşa harcanması anlamına gelmektedir. Bunun yerine sensörlü muslukların ve düşük akışlı duş başlıklarının kullanılması ile büyük oranlarda su tasarrufu sağlanabilir. Ayrıca; düşük tazyikli tesisat sistemlerinin kullanımı ile su tüketimi ve buna bağlı olarak atık su miktarı da azalmaktadır.

B 1.3- Su Kayıpları Kontrolü

Şehir su dağıtım şebekelerinde oluşan kayıpların azaltılması su tasarrufu yöntemlerinden biridir. Bu kayıplar; eskimiş şebeke borularındaki su sızıntıları ve tamirat sırasındaki kayıplardan, sayaç kayıt hatalarından, kayıt dışı aboneliklerden kaynaklanmaktadır. Su kayıpları, gelişmiş ülkelerde % 8-24, yeni sanayileşen ülkelerde % 15- 24, gelişen ülkelerde ise % 25-45 oranlarındadır (WHO, 2001). Su kayıpları fiziksel ve fiziksel olmayan kayıplar olmak üzere 2 kısımda incelenmektedir:

Fiziksel kayıpların önlenmesi için; su tüketim değerleri şebeke ölçümleri ile doğru olarak tespit edilmeli ve eskiyen borular değiştirilmelidir. Fiziksel olmayan kayıpların önlenmesi için, kalibre edilmiş sayaçlar yerleştirilmeli, park sulamalarında etkin sulama sistemleri kullanılmalı ve tüketici şikâyetleri dikkate alınmalıdır.

Su kayıplarının minimum seviyeye indirilmesi için mevcut kaynakların verimli kullanılması, su tüketim oranlarının akılcı kullanımla düşürülmesi hedeflenmektedir. Bu konuda toplumun her seviyesinde farkındalığın ve bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerekmektedir.

C-  Tarımda Kullanılan Su Miktarının Azaltılması

C-1 Modern Sulama Tekniklerinin Uygulanması

Yağmurlama ve damla sulaması gibi modern sulama tekniklerinin uygulanması ile daha çok alanın daha az miktarda su ile sulanabilmesi mümkün olacaktır.

Halen ülkemizde sulamada % 85’i geleneksel olan salma sulama, % 15’ide modern olan damla/ yağmurlama sistemleri kullanılmaktadır. Geleneksel sulamada bitki suyun % 30-35’ini kullanılmakta iken, modern sistemlerle sulanan arazideki suyun % 90-95 kadarını kullanarak maksimum seviyede fayda sağlamaktadır. Ülkemizde modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gibi önlemlerle tarımsal kullanımdaki %10’luk tasarruf sanayideki kullanımı %50, içme ve kullanma suyundaki kullanımı %100 arttırmaktadır.

Tarımda istenilen ürün verimini ve kalitesini yakalamak açısından sulama önemli bir rol oynamaktadır.

Ancak bilinçsiz yapılan sulama ürün verimliliğine bir katkı sağlamamaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de su tüketiminin yaklaşık % 70’i tarımda kullanılmaktadır. Tarımsal amaçlı kullanılan suyun bu kadar yüksek oranda olması, iyi kaliteli sular yerine alternatif su kaynaklarının tercih edilmesini gerektirmektedir.

C-2  Tarım Politikalarının Su Kullanımına Göre Belirlenmesi

Tarım Politikaları belirlenirken toprağın cinsi, geçirgenliği sulama karakteristiği, seçilen ürünün sulama ihtiyacının diğer bölgelere göre oranı vs. gibi konular son yıllarda su ayak izi çalışmaları ile daha bir önem kazanmıştır.

Ülke bazında tarım ürünlerinin bir karakteristiği ve su ayak izi belirlenip, ona göre hangi bölgelere hangi ürünler ekilirse en az sulama ihtiyacı olur şeklinde veya ihracat ithalat yapılmasının hangi ürünler için daha az sulamayı gerektirdiği gibi  analizlerin yapılması ve tarım politikalarının buna göre belirlenmesi su tüketiminin azalmasına dönük bir büyük adım olacaktır.

 

23.01.2014
Mehmet Dikici
İnş.Yük.Müh.
mehmetdikici@cekud.org.tr