Yeni Proje ve Kuş Yollarında Yeni Umutlar

Hatay Reyhanlı’da sulama amaçlı bir barajın çalışmaları hızla devam etmektedir. Bu baraj 11 km gövde uzunluğuyla ülkemizin gövde büyüklüğü olarak en büyüğü sıfatını taşıyor. Yapıldığı alan Amik Gölü havzasında engebesiz, meyli çok düşük bir alanda inşa edilmektedir. Bu yüzden baraj gövdesi yükseklik olarak fazla olmamakla birlikte (28,2 m) 9.271 m’lik hat boyunca olabildiğince uzayıp gitmektedir. Bu ise toplam alan 276.440 hektarın birçok yerinde derinliği düşük, sığ sulara sahip bir baraj gölünün olacağı anlamına gelmektedir. Bu sığ sular 1950’lerde kurutularak büyük bir çevre felaketine sebep olan Amik Gölünün tam alanda olmasa da yeniden diriltilmesi anlamını taşıyor. Atalarımız Süveyş Kanalını düşünerek Afrika’dan vahşi hayvan sürülerinin Anadolu’ya kadar ulaşmasına son vermiş, sonraki nesil Amik Gölünü kurutarak kuş göç yolunu tıkamış, şimdilerde barajlarla balık geçitleri umursamaz bir şekilde kapanmaktadır. Otobanda karşımıza çıkan akaryakıt istasyonu ve dinlenme tesisleri ne ise, göç yolları da kuşlar için aynı anlamı taşımaktadır.

Dünyada kuş göç yollarının en büyük iki tanesi ülkemiz üzerinde bulunmaktadır. Bulgaristan, Gürcistan ve Karadeniz üzerinden göç eden kuşların güzergâhı tam Hatay üzerinde birleşmekte, bu hat üzerinden belgesellerde sıkça izlediğiniz Afrika’daki Rift vadisi gibi uzun süreli konaklama yerlerine gitmektedirler. Bu göçte kuşlar; kısa süreli dinlenme, su ihtiyaçlarını karşılama ve üremelerini temin edip yollarına devam ederler. Amik Gölünün kurutulması bu anlamda kuşların dinlenme barınma ihtiyaçlarının sıkıntıya sokulmasına, bu nedenle de onların zamanla yön değiştirmesine sebep olmuştur. Bizler milletçe bir şeyleri basit iyi niyetli maksatlarla yapar, sonradan ne gibi aksi tesirleri olacak diye hiç düşünmeyiz. İşte insanlara tarım arazisi temin edelim denilerek katledilen göl ile milyarlarca kuşun transit geçiş yolu makaslanmıştır. Üstüne üstlük tam göl aynasına yapılan hava limanı, Belen Geçidi çevresine kurulan rüzgârgülleri bu kuş göç yolunu adeta mayınlı arazi haline getirmiştir.

Bir yıl sonra su tutulmaya başlanacak barajda 11 km uzunluk, en az 7-8 km genişlik olacağı düşünülürse eski Amik Gölünün boyutlarına yakın bir büyüklük ortaya çıkacağını ön görebiliriz. Tabiat rahat bıraktığımızda zamanla kendini onardığını biliyoruz. Tamamıyla terk edilmemiş bu kuş göç yolunun önümüzdeki yıllarda yeniden kullanılacağını tahmin etmek zor değil. Bu yıllarda leylekler, kazlar, turna ve ördeklerin yoğunlukla kullandığı bu yol, giderek daha fazla rağbet görecektir. İnsanlardaki iletişimin arılarda ve kuşlarda da bizim tam olarak anlayamadığımız tarzda yoğun olarak gerçekleştiği bir gerçektir. İlk birkaç yılın sonunda kuşların burayı mesken tutacağı, İlimizin yeniden kuş cenneti haline geleceğini, en önemlisi de göç yolunun yeniden faal olması dünya için önemlidir. Ovayı su bastığında bile binlerce kuşun ovayı ziyaret ettiği bilinen gerçektir. Daimi bir sulak alan o kuşları binlerden milyonlara çıkaracağı mantıktan uzak değildir.

Evet, sonuçta devlet insanlara arazisini sulamak maksatlı bir baraj yapıyor. Ümidimiz birilerinin bilmeden ya da bilerek yaptığı olumsuzluğu, verdiği zararı yenilerin düzeltmesi, dünyamızdaki bu bozulmayı onarmasıdır. Barajlar hep çevre problemlerinin sebebi olarak gösterilir. Bu defa inşallah iş tersine dönecek. Zaten iş odur ki yaptığınız projeyle sular bile tersine aksın.

 

16.01.2014

Recep Aydöner