Türkiye Kirlilik Raporu Üzerine Kritik Analitik Yaklaşım

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 81 ilin hava, su, toprak, gürültü ve atık bakımından “kirlilik” karnesini oluşturuldu. İki yılda bir hazırlanan Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Raporu’na göre 33 şehirde hava kirliliği, 23 şehirde atıklar, 22 şehirde su kirliliği en önemli çevresel problem oldu. Türkiye’de çevreyi kirletenlere verilen ceza da 56 milyon liraya ulaştı.

Hava kirliliği oluşumunun etkili başlıca faktörünün 56 şehirde ısınma, 7 şehirde meteorolojik faktörler, 6 şehirde sanayi, 6 şehirde topografik faktörler ve 4 şehirde de trafik kaynaklı olduğu tespit edildi. Sorunun giderilmesinde en çok karşılaşılan zorluğun toplumdaki bilinç eksikliği olduğu açıklandı. Bilinç eksikliğini ise mali imkansızlıklar, yetersiz denetim ve kalitesiz yakıtlar izledi.(1)

Eğitim seviyesiyle kirlilik seviyesi doğru orantılı

Çevre sorunları bugün uluslararası küresel toplantılarda gündem oluşturan iki ana konudan biri, kirlilik ise 7 milyar için birinci derece tehdit unsuru haline durumda. Kirliliğin bu kadar yaygınlaşmasında bilgi, bilinç ve denetim eksikliğinin hatta ekonomik kaygıların olduğu bir gerçek. Kirlilik sadece Türkiye’ye veya geri kalmış yörelere ya da eğitimsiz toplumlara özgü bir durum da değil aslında.

Kirliliğin yaygınlaşmasında bilinç eksikliğinin oranı nedir? Bilinç eksikliğinin tanımı ve ölçüsü nedir? Bu oranı aşağıya çekmek için verilecek eğitimin ölçüsü ne olmalıdır? Eğer eğitimin ölçüsü diploma olacak ise bugün eğitimsiz insan oranı 50 yıl öncesine göre çok azalmış durumdadır. Dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin %50’sinin son 35 yılda meydana geldiği (2)(3) tezine göre ise eğitim seviyesiyle kirlilik seviyesi doğru orantılı olarak artmaktadır. Eğer bilinç eksikliğinin kaynağında bilgisizlik var denirse bugünkü iletişim çağında bunu da mazeret saymak çok doğru olmayacaktır. Bilgisizlik, bilinçsizlik, eğitimsizlik ya da tembellik, ihmalkarlık, vurdumduymazlık kaynaklı olguların hatta bilinçli, art niyetli veya kasıtlı davranışların hepsini ayrı ayrı değerlendirip çözüm üretmeye çalışmak belki daha gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.

Küresel kirlilik sebebi cehalet mi ?

Yeni yıl kutlamalarında dünyanın en görkemli yerlerinden biri olarak lanse edilen New York Times Meydanı’na 50 ton çöpü bırakanlar geri kalmış ülkelerin cahil insanları mıydı acaba ? (4)

Dantel gibi masmavi Göcek koylarını kirleten lüks teknelerin, yatların sahipleri tahsil görmemiş bilgisiz insanlar değildi şüphesiz.(5)

Kuzey Pasifik kıyılarında 40 yılda 100 katına ulaşan plastik atıkları dağdaki çobanlar atmış olamazlardı. (6)

Yasadışı ve hileli yollarla Afrika’yı elektronik çöplüğü haline getirenler Afrika’nın yiyecek ekmeği, içecek suyu bulunmayan geri kalmış ülkeleri olabilir miydi ? (7)(8)

Yeryüzünü kirlettiğimiz yetmemiş gibi 3 milyon işi bitmiş uyduyu uzayda başıboş bırakanlar, serseri kurşun gibi dolaşan 25 bin dolayında cismin uzayı kirletmesine göz yumanlar geri kalmış 3.dünya ülkeleri olmamalıydı. (10)(11)(12)(13)

Ekonomileri canlandıracağız diye tüketimi körüklemeye çalışıp, doğal kaynakların gereksiz yere heba olmasınına zemin  hazırlayanlar ilkokul mezunları değildi herhalde. (14)(15)

Marmara denizini, İzmir körfezini, sahil boylarını kirleten veya kirlenmesine göz yumanlar cahil insanlar mı acaba ? (16)(17)(18)

Ağrı dağının 3-4 bin metre yüksekliğine kadar çıkıp piknik alanlarını çöplük alanları haline getiren yılda 6 bin dolayında yerli ve yabancı turiste bilinçsiz, cahil insanlar demek ne derece mümkün gerçekten? (19)(20)

Afrika’da insanların açlık ve susuzluk nedeniyle hayatlarını kaybettiği bir zaman diliminde, her şey dahil sistemde hizmet veren otellerde yemek yeme özgürlüğünü alabildiğine kullanarak her öğün hazırlanan 3 tabak yemekten ikisinin çöpe atılmasına sebep olan müşteriler acaba hangi sosyal tabakayı temsil ediyorlar ? (21)

Ozon kullanıp, doğal mineralli diye hileli su satıp güvenimizi, hileli gıda satıp bedenimizi, mesai saatinden sonra arıtma sistemlerini kapatıp sularımızı, hava filtrelerini kapatıp havamızı ya da zehirli kimyasalları toprağa gömüp topraklarımızı kirletenler… gerçekten cahil insanlar olabilir mi ?

Teknoloji, kirliliğin kapsama alanını genişletiyor

Evet, bu dünyada misafir olduğunu ve yaptıklarının hesabını vereceğini bilemeyenlere   bir açıdan öyle denebilir belki. Diğer bir açıdan bakınca zihinsel erozyonun, toprak erozyonundan ne denli daha tehlikeli olduğunu görmüş oluyoruz. Kölelik-efendilik uygulamadan kalktı gibi görünse de zihinlerde yaşamaya devam ediyor sanki. Ekonomik, fiziksel ya da bilimsel güce sahip insanların bilinç altında, biz atalım çöpçüler kaldırsın, biz kirletelim köleler temizlesin, biz tüketelim yoksullar sabretsin mantığı yatıyor sanki. Eğitim seviyesiyle doğru orantılı olarak gelişen teknoloji ise kirliliğin kapsama alanını genişlettikçe genişletiyor.

Zihinsel kirlilik için manevi eğitim terapisi

Manevi eğitim maddenin, eşyanın ve kainatın sahibinin biz değil, Yüce Yaratıcı olduğunu, yeryüzünde istediğimiz gibi özgürce tasarruf  etme hak ve yetkimizin olmadığını, insanoğlunun bu dünyada misafir gibi yaşaması gerektiğini öğütler. Çevre sorunlarını önleyecek temel eğitimin başlama noktası burası olmalıdır. Yoksa ekmek israfını, yemek israfını, su israfını, enerji israfını önleyemediğimiz gibi, dünyanın, ayın ve uzayın çöplük olmasını da engelleyemeyiz.

Okullarda öğrencilere verilen örgün eğitim ve zihinsel terapinin bir benzerinin STK’lar, basın ve medya araçlarıyla topluma yaygın eğitim olarak yansıtılmasının yanında  “mahalle baskısı” olarak adlandırılan toplumsal tepkinin ifade edilmesinin de kirliliğin ve diğer çevre sorunlarının azaltılmasında önemli bir etken olabileceğini göz ardı edilmemelidir.

Son olarak; çevre kirliliğine verilen cezalar çevreyi koruma amacı ile mi verilmektedir yoksa  gelir kapısı olarak mı görülmektedir? Kesilen cezaların çevrenin korunması ve geliştirilmesi, halkın eğitimi ve bilinçlendirilmesi için harcanacak olması bu konudaki samimiyet ve güveni pekiştirecektir.

 

12.01.2013

Süleyman Yorulmaz

ÇEKÜD

 

(1) http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/22312194.asp

(2) http://eprints.sdu.edu.tr/746/1/TS00813.pdf

(3) http://www.aydinca.com/uluslararasi-katilimli-3-cevre-hekimligi-kongresi-didimde-basladi.html

(4) http://www.cnnturk.com/2013/yasam/diger/01/02/kutlamalardan.geriye.50.ton.cop.kaldi/690881.0/index.html

(5) http://www.ntvmsnbc.com/id/25376095/

(6) http://www.bbc.co.uk/news/science-environment-17991993

(7) http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=201527

(8) http://www.ntvmsnbc.com/id/25227629/

(9) http://www.hurriyet.com.tr/dunya/8722832_p.as

(10)http://www.hurriyet.com.tr/dunya/8722832_p.asp

(11)http://www.haber7.com/uzay-arastirmalari/haber/842826-uzay-uydu-coplugune-dondu

(12)http://www.dunya.com.au/index.phpoption=com_k2&view=item&id=6586:smith-uzay-coplugu-konusunda-anlasmaya-varildigini-soyledi&Itemid=201

(13)http://www.cnnturk.com/2012/bilim.teknoloji/bilim/12/26/dunyanin.coplugu.ay/690187.0/index.html

(14)http://www.istenhaber.com/piyasayi-ic-tuketimle-canlandiracagiz/

(15)http://ekonomi.bugun.com.tr/ekonomik-canlanma-icin-ilk-adim-haberi/215159/

(16)http://www.dha.com.tr/marmara-denizinde-oksijen-bitti_399933.html

(17)http://www.ihlassondakika.com/haber/Marmarada-arsenik-alarmi_504869.html

(18)http://www.sabah.com.tr/YesilEkran/2011/12/27/marmara-denizine-fosseptik-raporu

(19)http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=cts&haberno=6084

(20)http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&CategoryID=77&ArticleID=948822

(21)http://www.ntvmsnbc.com/id/25243049/