Manevi Atmosferimizde Ozon Deliği

Yazı yazmak ne kadar zor bir işmiş. Halbuki okurken ne kadar da rahat eleştiri yapabiliyor insan. Fakat bir yazı yazayım deyince, kırık dökük bilgileri bir araya getirmek beceri istiyormuş. O da bizdeki gibi kıtsa, harmanda ki at misali dolabın etrafında dönüp duruyorsun.

On bir ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif geldi, memleketin atmosferi bir anda değişti. Atmosferin değişimi bir cevre olayı olduğundan tabii ki bizleri de ilgilendiriyor. Bir bakın etrafınıza; yardımlaşmalar, yardım kumanyaları nasıl da arttı. İnsanlar birbirlerine diğer zamanlardan daha nazik davranıyor. Elbette burada oruç tutsun ya da tutmasın Ramazanın atmosferini anlayamayanları bir tarafa koyuyorum.

Ancak son senelerde atmosferde ki ozon deliği gibi bizim belediyelerimizde Ramazan atmosferinde bir delik açtılar, adını da Ramazan Şenlikleri koydular. Tam camilerin karşısına kurulan bu alanlar, özlemle beklediğimiz Ramazan-ı Şerifin güzelliklerinden olan teravih namazının manevi havasını kaçırıyor, yayılan sesten Kur’an ayı olan bu zamanda evinizde Kur’anınızı okuyamıyorsunuz, namazınızı kılamıyorsunuz. Oysa Ramazanları on bir ay boyunca ibadet için bekliyoruz. Sen şenlik yapacaksan, geriye tam on bir ay var, ne yapmak istiyorsan yap;  eğlen, bağır, çağır.

Sosyal bir toplumda birlikte yaşamak ancak büyük medeniyetlerin özelliklerinden. Biz 600 küsur yıl hem dini hem de milli farklılıkları bir arada hiç çatışmadan hatta birbirlerine saygı göstererek, kendi yapılarının da gelişmesini sağlayan bir AHLAK çerçevesi içinde yürütmüş bir milletiz.

Ahlak hususunda ahkâm kesmeye gelince hepimiz bir sosyolog kadar atıp tutuyoruz. Oysa Ahlak denince önce “ben” kavramı olmaz. Bize bunun için “Çevreci” diyorlar. Kendi menfaatlerimizi ön planda tutmuş olsaydık “Çevremci” mi derlerdi bilemem. Dikilen fidanların, korunmuş derelerin, ormanların, bitki ve hayvan topluluklarının faydasının şahsımız için değil toplum için hatta gelecek kuşaklar için olduğunu biliyoruz ve bu hususlarda bilinçlendirme çalışmaları yapıyoruz. Önceliği toplumun yararı olan kişi kendi çıkarlarında vazgeçer, ben eğleneceğim diye, on bir ayı beklemiş büyük bir topluluğun ibadet hakkını zedeleyecek bir tutum içine girmez. Bilinsin ki buda o topluluğun birbirleriyle kaynaşmasına vesile olur. Daha Ahlaklı daha çevreci olur.

Özlediğimiz toplumsal huzura varmak için gelin en başköşeye ahlâkı koyalım, çevreci olalım…

Ramazanınız mübarek olsun, bayramınız bayram olsun…

Vural İslam
ÇEKÜD