Çevre ve Zihinlerin Yeniden Yapılandırılması

Çevre denince aklınıza neler geliyor sorusunu şöyle bir araştırma ihtiyacı hissedip arama motorlarında kısa bir tur atıyorum. Görüyorum ki çevremizden daha tehlikeli yerler de varmış, temiz tutulması, korumaya alınması, acil eylem planlarının devreye sokulması gereken… İnsanların çevre denildiği anda ilk aklına gelen şeylere şöyle bir göz atalım; Emisyon,  tehlikeli atıklar, atık sahaları, gürültü, nem, toz, kimyasallar, deşarj vs. Bir başkasına sorulmuş, o da şunları yazmış;

Hava, su ve topraklarımızın her geçen gün artan oranlarda kirlenmesi ve önemli bir kısmının kullanılamaz hale gelmesi,

Özellikle Büyükşehir ve sanayi bölgelerinin çevre kirliliği sebebiyle yaşanamaz hale gelmesi,

Ozon tabakasının delinmesi,

Yerkürenin giderek ısınması,

Kanser ve benzeri hastalıkların artması,

Doğal kaynakların hızla tüketilmesi..

Anlayacağımız insanlık bazı şeyleri daha iyiye, güzele doğru götürürken bazı konularda da hızla yaşam alanlarını kirletmektedir. Günlerce çekmek zorunda olduğumuz yol birkaç saatte alınıyor, birkaç haftada yapılan hasat bir saatte bitiriliyor. Özellikle çevre denildiğinde ilk akla bunlar geliyorsa insanlık gerçekten hızlı bir eylem planıyla öncelikli olarak zihinsel kodlarımıza sızan bu kirliliği derhal temizlemeli, bu düşünceyi doğuran sonuçlara savaş açmalıdır.

Neden hastalık, kirlilik gelsin akla?  Neden çevre dendiği anda tatil sabahı insanlar ailelerini yanına alarak kuş cıvıltılarıyla çınlayan bir ormanda ağaçların dibinde bulmuyor, düşlemiyor kendilerini? Ya da bir göl kenarında eşsiz nilüferlerin arasından oltayı çocuklarıyla birlikte sarkıttığını, o sırada sıcak bir çayın kendisine sunulduğunu… Bu tehlikeli durum devam ettiği takdirde insanları dört duvarın arasında, çevresiyle barışık olmayan, histerik bireyler haline getirecektir.

Hani halk arasında şüyu-u vukuundan beter denen olaylar vardır ya, işte çevre dendiğinde akla bunlar geliyorsa çevre ile beraber insanların belleklerinde de problem vardır, acilen bunu yok etmek gerekmektedir. Bir şeyi yok saymak onu yok etmez ama medyanın çok basit bazı konuları insanlara temcit pilavı gibi sürekli göstermesi maalesef hem sinirlerimizi bozdu, hem de o olumsuzlukların artmasına ve insanlara bayağı gelmesine yol açtı. Bir tek haberde aynı görüntüyü 3-5 kez sunmak karşıdakine iyilik etmek değildir. Hem “Batılı iyice tasvir, safi zihinleri idlâldir” yani bozulmasına yol açmaktır.  Kadına şiddet, çevresel kirlilik, şehirlerdeki olumsuz görüntüler adeta bizlere yandık, bittik, kül olduk havasında sunulduğundan içimizde derin yaralar açtı. Toplumdaki depresyon, psikolojik rahatsızlıklar, intiharlar, cinayet ve daha sayamayacağımız tüm olumsuzluklar hep zihinsel kirlenmenin birer sonucudur.

Devletler çevre kirliliğine karşı en etkili ve sert tedbirleri alırken aynı zamanda bu olumsuz, kirli yayınlara da bir yaptırım kararı almak zorundadır.

İnsanların çalıştığı işlerde başarılı, verimli olmasının ilk şartı zihninin temiz olmasıdır. Bu manada insanlarda dimağı kirleten unsurlar tamamıyla temizlenmelidir. Temizlenmeyen zihin, dolu çöp kovasına benzer. Boşaltmadığınızı ya da boşaltmayı ertelediğinizi düşünelim, ertesi gün biraz daha çöp, bir sonraki gün daha fazla çöp oluştu ama biz hala boşaltmıyoruz. Giderek çöpler kokuşmaya, ev, çöp ev halini almaya başlar. Sonra bir çok zararlı böcekler, kurtlar üremeye başlar hızla. Zihinsel kirlenmeye sebep olarak siyasilerin birbiriyle atışmasını da katabiliriz, evde eşlerin birbiriyle tartışmasını da… Toplumda düşünce ve fikirlerin tabiri caizse yeniden yapılandırılması, formatlanması gerekmektedir. Çünkü devletin tepesindekilerin atışmaları dalgalar halinde evlerimize, okullarımıza, çocuklarımıza kadar yansımaktadır.

Bu kırıcılıklar temizlenmeli, toplumsal barış sağlanarak çevremizi, tüm dünyayı yeniden şekillendirmemiz kaçınılmaz görev olarak önümüzde durmaktadır. Böylece enerjimizi boşuna tüketmeyecek, ülkemizin kaynaklarını daha yüksek fayda sağlayacak tarzda kullanacak, en önemlisi de çevremizi temiz tutarak iyi bir yaşam kalitesine kavuşacağız.

Zihin kirliliğinin önüne geçmek için; diğer bir deyişle duru ve berrak bir beyin için öncelikle olumsuz düşünce yapısından kurtulmak gerekmektedir. Bu da kişinin kendisini bu yönde eğitmesiyle olabilir. Kişiler, olaylar hakkında menfi düşünmekten imkân oranında uzak durmak atılacak ilk adımdır. Çevremizde yaşanan menfi olaylar ne olursa olsun itidali elden bırakmadan yapıcı çözümler bulmak, menfi olaylar üzerinde fazla yoğunlaşmamak, düşünmemek, menfilikler kişilerden kaynaklanıyorsa; sorunu içimize atmadan açıkça eleştiri-özeleştiri mekanizmasını harekete geçirmek, böylece kin tutma gibi olumsuz kişilik özelliklerinden uzak durmak zihni temiz tutmakta faydalı yöntemlerden bazılarıdır.

Zihinlerin yeniden yapılandırılması için ilk yapılması gereken muhakkak zihinsel kirliliğin ortadan kaldırılmasıdır. Bunu insanlar çok farklı şekillerde yapıyor. Örneğin TV’yi yerinden depoya kaldırmak suretiyle, internet ve yazılı basını takibi askıya almak suretiyle, hatta büyük şehirlerde bilbordlardan bile gözlerini kaçırarak. Böylece evlerde iletişim kanalları yeniden mükemmel işlemeye, fertler birbirlerini daha iyi anlamaya başlıyor. Birbirini anlayan insanlar ise geride tertemiz, güllük gülistanlık bir çevre bırakacaktır.

Recep AYDÖNER
Hatay Serinyol Orman Fidanlık Şefi
27.04.2013